11 Haziran 2018 tarihli ve 30448 sayılı Resmi Gazete’de 303 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği yayımlandı.

Söz konusu Tebliğde, 7103 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanununda değişiklik yapılan aşağıdaki hususlara ilişkin açıklamalara yer verilmiştir:

  • İhtiyaç fazlası elektrik enerjisinin satışında esnaf muaflığı,
  • Kadın hizmet erbabına sağlanan kreş ve gündüz bakımevi yardımında gelir vergisi istisnası,
  • Hizmet erbabına ödenen tazminatların vergilendirilmesi ile istisna uygulaması,
  • İlave asgari geçim indirimi düzenlemesi.

1) Kadın hizmet erbabına sağlanan kreş ve gündüz bakımevi yardımında gelir vergisi istisnası

7103 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu’nun “Ücretlerde” başlıklı 23 üncü maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik ile işverenlerce kadın hizmet erbabına kreş ve gündüz bakımevi hizmeti verilmek suretiyle sağlanan menfaatler ile işverenler tarafından söz konusu hizmetin işyerinde verilmemesi durumunda kadın hizmet erbabına aylık olarak, asgari ücretin aylık brüt tutarının %15’ini geçmemek üzere sağlanan kreş ve gündüz bakımevi yardımları ücret istisnası kapsamına alınmıştı.

Diğer taraftan, söz konusu %15 oranını, asgari ücretin aylık brüt tutarının %50’sine kadar artırmaya ve kanuni seviyesine getirmeye Bakanlar Kuruluna yetki verilmişti. 5/5/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2018/11674 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile %15 oranı, bu tarihten itibaren asgari ücretin brüt tutarının %50’si olarak belirlenmişti (2.029,50x%50= 1.014,75 TL).

Bu Tebliğ ile anılan istisnanın uygulamasına yönelik açıklamalar yapılmıştır. Yapılan açıklamalardan ve verilen örneklerden öne çıkan hususlar aşağıdaki gibidir.

  • İşverenlerce, kreş ve gündüz bakımevi hizmetinin işyerinde verilmediği durumlarda, ödemenin hizmet erbabına değil doğrudan bu hizmeti sağlayan mükelleflere yapılması gerekmektedir. Hizmet erbabına doğrudan yapılan ödemeler ve sağlanan menfaatler ise ücret olarak vergilendirilecektir.

  • İstisnadan faydalanılması için kadın hizmet erbabına sağlanan menfaatin, ilgili Kanunlar, toplu iş sözleşmeleri veya bireysel iş sözleşmelerine dayanarak ödenen asıl ücrete ilave olarak sağlanması şart olup, kadın hizmet erbabının asıl ücretinin bir kısmının kreş ve gündüz bakımevi hizmeti ödemesi gibi değerlendirilmek suretiyle anılan istisnaya konu edilmesi mümkün değildir. Tebliğde konuya ilişkin olarak aşağıdaki örneğe yer verilmiştir.

Örnek 6: İşveren (M)’ye bağlı olarak 4.000 TL ücretle çalışan hizmet erbabı Bayan (Ş), bir çocuğu için kreş işletmesine aylık 1.000 TL kreş ücreti ödemektedir. Bayan (Ş)’nin talebi üzerine, kreş işletmesine ödemiş olduğu 1.000 TL kreş ücreti, işvereni tarafından ücretinden kesilmek suretiyle ödenmeye başlanmıştır.

İşveren (M), Bayan (Ş)’nin asıl ücretinden keserek kreş işletmesine ödediği 1.000 TL ile sadece ödemeye aracılık ettiği, Bayan (Ş)’nin almış olduğu asıl ücretine ilave bir menfaat sağlamadığı için, bu ödeme dolayısıyla 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (16) numaralı bendi kapsamında gelir vergisi istisnasından faydalanılması söz konusu olmayacaktır.”

2) Hizmet erbabına ödenen tazminatların vergilendirilmesi ile istisna uygulaması

7103 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’nun;

  • Ücretin Tarifi” başlıklı 61 inci maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen bent ile hizmet erbabına hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra, karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar ile iş kaybı, iş sonu ve iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödeme ve yardımların ücret kapsamında değerlendirildiğine yönelik düzenleme yapılmıştı.

  • Tazminat ve Yardımlarda” başlıklı 25 inci maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik ile de yapılan bu ödemeler ve yardımların ödenecek kıdem tazminatlarından istisna edilecek tutarın hesaplanmasında dikkate alınacağı ve istisnayı aşan tutarların ücret olarak değerlendirilerek gelir vergisine tabi tutulacağı düzenlenmişti.

Bu Tebliğ ile söz konusu düzenlemeye ilişkin olarak 1475, 854 ve 5953 sayılı Kanunlar uyarınca ödenmesi gereken kıdem tazminatları dikkate alınarak açıklamalar yapılmıştır.

Buna göre, 1475, 854 ve 5953 sayılı Kanunlar uyarınca ödenecek kıdem tazminatlarından gelir vergisinden istisna edilecek tutar hesap edilirken; işten ayrılma, emekli olma, dava açılmaması vb. nedenlerle karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi ödemeler de dahil edilerek ödemelerin toplamı üzerinden istisna uygulanacak, istisnayı aşan tutarlar ise ücret olarak gelir vergisine tabi tutulacaktır.

Tebliğde konuya ilişkin olarak verilen örneklerden biri aşağıdaki gibidir.

Örnek 10: (Ç) A.Ş.’de 10 yıl süreyle çalıştıktan sonra 12/1/2018 tarihinde işten ayrılan Bay (H)’ye, işvereni tarafından 1475 sayılı Kanun uyarınca, kıdem tazminatına esas ücreti olan 3.000 TL üzerinden 30.000 TL kıdem tazminatı ile karşılıklı sonlandırma sözleşmesine (ikale) istinaden 50.000 TL iş güvencesi tazminatı olmak üzere toplam 80.000 TL ödeme yapılmıştır.

2/1/2018 tarihi itibariyle 657 sayılı Kanuna tabi en yüksek Devlet memuruna bir hizmet yılı için ödenecek azami emekli ikramiyesi tutarı 5.001,76 TL dir.

Bay (H)’ye yapılan 80.000 TL lik ödemenin gelir vergisinden istisna edilecek tutarı aşağıdaki gibi olacaktır.

Kıdem tazminatı tutarı                                                30.000,00 TL

İş güvencesi tazminatı                                                50.000,00 TL

Ödenen toplam tutar                                                 80.000,00 TL

Vergiden istisna edilecek tutar (5.001,76x10=)           50.017,60 TL

Vergiye tabi tutar (80.000-50.017,60=)                     29.982,40 TL

3) İlave asgari geçim indirimi düzenlemesi

7103 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’nun “Asgarî geçim indirimi” başlıklı 32 nci maddesine yeni eklenen fıkra ile bekar ve çocuksuz bir asgari ücretlinin durumu esas alınmak suretiyle, gerek bu durumdaki ücretlilerin gerekse net ücreti vergi tarifesi uygulanması nedeniyle içinde bulunulan yılın Ocak-Temmuz ayına ilişkin ödenen net ücretin altında kalanların; net asgari ücretin temmuz ayına kadar ocak ayında geçerli olan net ücretin, temmuz ayından sonra ise temmuz ayında geçerli olan net ücretin altına düşmesini telafi edecek şekilde asgari geçim indirimi ilave edilmesi sağlanmıştır.

Bu Tebliğ ile söz konusu düzenlemeye yönelik açıklamalar yapılmıştır. Yapılan açıklamalardan ve verilen örneklerden öne çıkan hususlar aşağıdaki gibidir.

  • Hizmet erbabına yapılan ve ücret olarak kabul edilen tazminat ve prim gibi mutat olmayan ödemeler, esas itibarıyla yıllık bazda ücretlinin gelirini artırdığından, bu ödemeler nedeniyle üst dilime girilmesi nedeniyle aylık net ücretin düştüğünden söz edilemeyecek ve ilave asgari geçim indirimi uygulanmayacaktır. Tebliğde konuya ilişkin olarak aşağıdaki örneğe yer verilmiştir.

Örnek 16: Evli, eşi çalışmayan ve 1 çocuk sahibi Bay (R) asgari ücretli olarak çalışmaktadır. Bay (R)’nin 2018 yılı Ocak ayında asgari geçim indirimi dâhil net ücreti 1.603,12 TL’dir.

İşvereni tarafından Bay (R)’ye Mart ayında 5.000 TL prim ödemesi yapılması nedeniyle gelir vergisine esas tarifede üst dilime girilmiş ve Bay (R)’nin ücreti, Temmuz ayından itibaren 1.603,12 TL nin altına düşmüştür.

Her ne kadar Bay (R)’nin Temmuz ayından itibaren net ücreti, 1.603,12 TL’nin altına düşmüş olsa bile, yıl içerisinde elde edilen kümülatif ücrete bakıldığında, prim ödemesi nedeniyle yıllık bazda asgari ücretin altına düşmediğinden ilave asgari geçim indirimi uygulanmayacaktır.

  • Halihazırda AGİ ile net ücreti, geçerli olan net ücretin (2018 yılı için 1.603,12 TL) altına düşmeyenler ilave asgari geçim indiriminden yararlanamayacaklardır.

Örnek 15: Bay (C) asgari ücretli olarak çalışmaktadır. Bay (C) evli ve 3 çocuklu olup eşi çalışmamaktadır.

Bay (C)’nin 2018 yılı Ocak ayında asgari geçim indirimi dâhil net ücreti 1.709,67 TL dir. Eylül ayı net ücreti 1.673,39 TL, Ekim, Kasım ve Aralık ayları net ücreti ise 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinde yer alan vergi tarifesi nedeniyle 1.623,42 TL’ye düşmektedir.

Bay (C)’nin, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık ayları net ücreti 1.603,12 TL’nin altına düşmediğinden ilave asgari geçim indiriminden yararlanması söz konusu olmayacaktır.

4) İhtiyaç fazlası elektrik enerjisinin satışında esnaf muaflığı

7103 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’nun “Vergiden Muaf Esnaf” başlıklı 9 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen bent ile yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üretimini teşvik etmek amacıyla, sahibi oldukları veya kiraladıkları konutların çatı ve/veya cephelerinde kurdukları kurulu gücü azami 10 kW’a kadar (10 kW dâhil) olan (Kat maliklerince ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan dâhil) yalnızca bir üretim tesisinden üretilen elektrik enerjisinin ihtiyaç fazlasını son kaynak tedarik şirketine satanlar gelir vergisinden muaf tutulmuştu.

Bu Tebliğ ile söz konusu düzenlemeye yönelik açıklamalar yapılmıştır. Yapılan açıklamalardan ve verilen örneklerden öne çıkan hususlar aşağıdaki gibidir.

  • Esnaf muaflığından aşağıdaki şartlar dahilinde faydalanılacaktır.

a) Üretim tesisinin sahip olunan veya kiralanan konutların çatı ve/veya cephelerinde (Kat maliklerince ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulanlar dâhil) kurulu olması,

b) Üretim tesisinin kurulu gücünün azami 10 kW (10 kW dâhil) olması,

c) Elektriğin yalnızca bir üretim tesisinde üretilmesi,

ç) Üretilen elektrik enerjisinden ihtiyaç fazlasının son kaynak tedarik şirketine satılması.

  • Apartman yönetimi tarafından apartmanın elektrik ihtiyacını karşılamak için kurulan elektrik üretim tesisinin mülkiyet hakkıhisseleri oranında kat maliklerine ait olduğundan, ihtiyaç fazlası elektriğin son tedarik şirketine satışından elde edilen gelirler de vergi kanunları açısından yönetimin değil kat maliklerinin geliri olarak kabul edilmektedir. Ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla apartman yönetimi tarafından kurulan üretim tesisinde üretilen ihtiyaç fazlası enerjinin son kaynak tedarik şirketine satışında her bir malik muafiyetten ayrı ayrı faydalanacaktır.

  • Apartmanların işyeri olarak kullanılan bağımsız bölümlerinin bulunması halinde de apartmanın ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan üretim tesisinde üretilen ihtiyaç fazlası enerjinin son kaynak tedarik şirketine satışı, muafiyetten yararlanmaya engel teşkil etmeyecektir.

  • Sahibi olunan veya kiralanan işyerlerinde kurulan tesislerde üretilen elektriğin ihtiyaç fazlasının satışından dolayı esnaf muaflığından yararlanılamayacaktır. Ancak konutunu hem işyeri hem de mesken olarak kullananların bu kapsamda elde ettiği kazançları ise muafiyet kapsamında kabul edilecektir.

  • Gerçek kişilerce kullanılan birden fazla konutta elektrik üretim tesisi kurulduğu durumlarda, sadece bir tesis için esnaf muaflığından faydalanılabileceğinden, hangi tesis için esnaf muaflığından faydalanılacağı, ilgili son kaynak tedarik şirketine bildirilmek suretiyle serbestçe belirlenebilecektir.

  • Esnaf muaflığından yararlananlardan elektrik enerjisi alan son kaynak tedarik şirketlerinin, ihtiyaç fazlası elektrik enerjisi alımları karşılığı yaptıkları ödemeler muhtasar beyanname ile beyan edilecek ve tevkifat oranı, 14/5/2018 tarihli ve 2018/11750 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereği %0 olarak uygulanacaktır. Ödemenin kat maliklerince oluşturulan yönetimlere yapılması, gelir vergisi tevkifat uygulamasını değiştirmeyecektir.

  • Ana gayrimenkulün ortak enerji ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan tesislerden yapılan satışlarda, gider pusulasının, kat maliklerince oluşturulan yönetim adına düzenlenmesi uygun bulunmuştur. Verginet.net

Söz konusu Tebliğe aşağıdaki bağlantı yoluyla ulaşabilirsiniz.

303 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • BORSAYA AÇILAN ŞİRKETLER AÇISINDAN EMİSYON PRİMLİ PAYLARA YÖNELİK ÖRNEK UYGULAMA EMİSYON PRİMİ TİCARİ KARA DÂHİL DEĞİLDİR. ÖZKAYNAKLAR ARASINDA 520 PAY…
  • Yatırım Teşvik Belge Kapsamında KDV İstisnası Yatırım Teşvik Belgesi Sahibi Mükellefe Belge Kapsamındaki:· Makine Ve Teçhizat İthal…
  • 258- YAPILMAKTA OLAN YATIRIMLAR HESABINA AİT ENFLASYON DÜZELTME FARKLARININ KAYDİLDİĞİ 549 ÖZEL FONLAR HESABININ YENİDEN DEĞERLEME FARKLARI MUHASEBELEŞTİRİLMEYECEK Bilindiği gibi 7529 sayılı Kanunla; Yapılmakta Olan Yatırımlar hesabının düzeltme…
Top